AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, "MHP'li bazı milletvekillerinin yolsuzluk iddiaları yüzünden Sayın Devlet Bahçeli tarafından ihraç edilen Durak adına kenetlenmeleri, Türk siyasi hayatının ahlaki temelleri açısından esef vericidir" dedi.
Yaptığı yazılı açıklamada, Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan ihraç edilen Aytaç Durak'ı eleştiren Ömer Çelik, "MHP Genel Başkan Yardımcıları Recai Yıldırım ve Metin Çobanoğlu, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ve tüm MHP Adana Milletvekilleri bir araya gelerek, Aytaç D lokal seo urak'ın arkasında olduklarını teyit etmek için basın toplantısı düzenlemişlerdir. Aytaç Durak'ın hakkındaki yolsuzluk iddiaları ve şaibeler yüzünden Sayın Devlet Bahçeli tarafından MHP çatısından kovulmasından bu yana defalarca olduğu gibi, bir kez daha söz konusu milletvekillerinin yüce Meclisimizin çatısı altında, kendi partilerinden yolsuzluk iddiaları yüzünden Sayın Devlet Bahçeli tarafından ihraç edilen Durak adına kenetlenmeleri, Türk siyasi hayatının ahlaki temelleri açısından esef vericidir.
Bu sayılan isimlerin demokrasi ve hukuk devletine dair tutumları ve gerçekten hangi mutabakat temelinde hareket ettikleri artık kesinleşmektedir" dedi. Devlet Bahçeli'nin Durak'a randevu bile vermediğini öne süren Çelik, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"MHP'den kovulan Aytaç Durak'la ilgili defalarca kamuoyunun önüne çıkan bu isimlerin hassasiyetinin, hukuk, hakkaniyet, Adana halkının hakları ve refahı yönünde olmadığı açıktır. Söz konusu basın toplantısına katılan MHP milletvekilleri, Sayın Devlet Bahçeli'nin iradesine aykırı olarak ve Adana Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nin MHP'li üyelerinin iradelerine ipotek koyarak, Adana'da şaibelerle anılan bir yönetimin yeniden işbasına dönmesini istemişlerdir.
MHP Adana Milletvekillerinin neden ve neyi amaçlayarak Aytaç Durak'ın göreve dönmesi için hukuku zorlayarak kapı aralamaya çalıştıkları açığa çıkmıştır. Öte yandan, bu basın toplantısında MHP adına konuşanların, Sayın Başbakanımız ve Sayın İçişleri Bakanımız hakkında kullandıkları üslup ve ortaya attıkları temelsiz iddialar, Hitler'in propaganda bakanı Goebbels'in yönteminin ve söyleminin bir kopyasıdır. Siyasi kariyerlerini Mussolini yöntemleriyle sokakları kışkırtmak ve şehit cenazelerini istismar etmek üzerine kuran bu söylem sahiplerinin, Ülkücü Hareketle tek bağlantılarının koltuk davası olduğu görülmektedir. Rahmetli Başbuğ Türkeş'in Ülkücü gençlere hitabında dile getirdiği siyasi ahlak prensiplerinden hiç haberdar olmadıkları da anlaşılmaktadır."
Kategori : GÜNCEL