Gözlerimizin alışık olmadığı şekilde saatlerce 3D filmleri seyretmek, sağlığımız açısından ciddi sonuçlar doğurabilir. Yapılan araştırmalar, her gün saatlerce üç boyutlu görüntü seyretmeye alışık olmayan gözlerimiz için bazı tehlikelerin olduğunu bildirilmektedir. Bu tehlikelerin arasında oryantasyon bozuklukları gibi hafif semptomlar ve bazen de daha nadir durumlarda ise patolojik sayılabilecek nöbetler yer almaktadır. Amerikan Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Faik Bankeroğlu anlatıyor.
Gözlerimiz 3D (Üç Boyutlu) Görüntüyü Nasıl Algılar?
Baş parmağınızı kaldırın ve direkt önünüzde, suratınızdan uzak olacak şekilde tutun. Sol gözünüzü kapatın. Bir süre tuttuktan sonra gözünüzü açın, bu sefer de sağ gözünüzü kapatın. Kolunuzu oynatmadığınız halde parmağınız hareket etmiş gibi görünecektir. İşte 3. boyut teknolojisi de bu etki üzerinden çalışmaktadır; beynin iki gözden gelen iki imajı bir imaj olarak birleştirme (Füzyon) yeteneğini kullanır. Üç boyutlu bir seyyah şeyi seyrederken takmanız gereken o gözlükler de genel olarak beynimizin iki imajı, derinliği olan tek bir imaj olarak yorumlamasına yardım etmektedir.(Stereopsis)
AVATAR filminin başarısıyla bir grup üç boyutlu film; Alice Harikalar Diyarı’nda, How to Train Your Dragon filmleri de dahil olmak üzere; Hollywood’da dikkatleri üzerine çekmeye başlamış durumda. Yayın ağları üzerinden gitgide daha çok üç boyutlu programların yayımlanması ile birçok elektronik şirketi, bu etkileyici görüntü sistemini evlere taşıma imkanı sağlayan 3D televizyon modellerini üretmiş durumdalar. Samsung 3D LED TV müşterisinin eline önemli bir sağlık uyarısı ile gelmekte ve izleyeni, görüntüde bazı özel parlayan imajların veya ışıkların Epilepsi nöbeti veya Hemipleji ye sebep olabileceği konusunda uyarmakta. Yazı da ayrıca araba tutması belirtileri, algısal yan etkiler, oryantasyon bozuklukları ve göz yorulması gibi sonuçlar olabileceği konusunda da izleyen uyarılmaktadır.
Son yapılan çalışmalar bir Epilepsi (Sara) nöbetine maruz kalabilme olasılığı olan kişi yüzdesinin küçük bir miktar olduğunu belirtmektedir. Genel olarak; uzun bir filmde dahil olmak üzere üç boyutlu bir görüntü izleyen kişilerde, baş dönmesi veya başka bir takım rahatsızlıklar görülebilir. New York Üniversitesi’nden Dr. Lisa Park, üç boyutun; gözün doğal olmayan bir şekilde hareket etmesine sebep olması nedeniyle izleyicide mide bulantısı, başağrısı ve yorgunluk belirtilerinin ortaya çıktığını belirtmektedir. İşte bu durumun nasıl meydana geldiği; 3D film aynı sahnenin biraz farklı açılardan görünümünü bir miktar ayrı kalacak şekilde üst üste birleştirip sunuyor.
3D GÖZLÜK
Üç boyutlu gözlüklerde bu iki imajı ayıran polarize filtreler bulunmakta, bu filtreler ile görüntülerden biri, bir gözümüz diğeri ise diğer gözümüz tarafından algılanmakta. Ancak bu durum o kadar çabuk oluyor ki biz değişimleri göremiyoruz. Beyinde bu iki imaj birleştirilip derinlik yanılgısı oluşturmakta. Gerçek hayatta bize yaklaşan bir şey gördüğümüzde, gözlerimiz buruna doğru hafifçe içe kayarlar. Aynı zamanda Lenslerimiz (göz merceği) de odaklanmak için de şekil değiştirir. Fakat ekrandaki imajları gördüğümüz zaman, gözlerimiz iki imajı ortalamaya çalışır fakat lens değişimi olmaz; çünkü obje aslında bize yaklaşmamaktadır.Film hey sana doğru yaklaşıyorum demekte fakat Vestibüler sistemimiz ise hiçbir yere kımıldamıyorum demektedir. Böylece bu bağlantısızlık bazı insanların kendini rahatsız hissetmesine yol açmaktadır. Ayrıca film sonrasında bu gözlükler çıkarıldığında çevreye uyumsuzluk yaşanabilir.
Enfeksiyon riskini de göz ardı etmememiz gerekiyor. Özellikle sinema salonlarında çok sayıdaki seyircilerin kullandığı gözlüklerden de çeşitli göz enfesiyonları (Konjunktivit) bulaşması mümkün olabilir.
Niçin 3D film izleyemiyorum?
Bazı özel durumları olan kişilerde; özellikle heriki gözünü ortada hizalayamayan veya zayıf göz kaslarına sahip kişler, üç boyutlu göremezler. Şaşılık veya tembel göze (Ambliyopi) sahip olan kişiler de üç boyut gözlüklerini taktıklarında derinlik hissini algılayamazlar. Uzun dönem üç boyutlu elevizyon seyreden çocuklarda ortaya çıkabilecek sonuçlardan oldukça endişeliyiz çünkü uzun ve sürekli normal dışı alınan sinyaller, büyük olasılıkla henüz çalışılmamış ve bilinmeyen uzun dönemli etkilere sebep olacaktır.
Kategori : SAĞLIK