Baykal’ın çarşamba akşamı Brüksel’den döner dönmez, ilk kez katıldığı Kutlu Doğum Haftası etkinliğinde yaptığı konuşmanın nasıl hazırlandığı, kimlerden destek aldığı ve okurken atladığı bölümler olup olmadığı soruları Ankara’da merak konusu oldu.
Baykal’ın da konuşmaya gösterilen ilgiden memnun olduğu öğrenilirken, Milliyet’in e hipnoz tedavisi dindiği bilgiye göre Baykal yakın çevresine şu değerlendirmeleri yaptı:
ÖNCE MYK ÜYELERİ ÖĞRENDİ
Konuşmalarımı nasıl hazırladığımı çok iyi biliyorsunuz. 7 Mayıs’taki MYK toplantımızda üyelere, ‘Sizlerden de yardım bekliyorum, kim ne öğrenecekse, yardımcı olacağını düşündüğünüz, temas halinde olduğunuz insanlar varsa onlardan bilgi ve tavsiye alalım’ dedim.
BARDAKOĞLU ISRAR ETTİ
Bu konulardaki düşüncelerim zaten yıllardır oturmuş, şekillenmiş. Hazreti Muhammed ulûhiyet temsil etmez, Hz. İsa ulûhiyet temsil eder. Bizde öyle bir şey yok, Hz. Muhammed insandır. Bunları da zaten Sayın Prof. Dr. Ali Bardakoğlu (Diyanet İşleri Başkanı) ile zaman zaman konuşuruz, o da bilir. Zaten o nedenle ‘çık şunları bir anlat’ diye bu konuşma için ısrar etti.
FEHMİ KORU ARADI
Mevlana’da ilk kez şaşırmışlardı mesela tasavvuf konusundaki anlayışıma. Fehmi Koru beni aradı ‘ya sen ne enteresan birisin’ dedi.
BEDİR SAVAŞI BİLGİSİ GELDİ
Kullandığım bazı bilgiler geldi tabii. Bedir Savaşı sonrası esirlerin okuma yazma bilenlerinin Müslümanlara okuma yazma öğretmeleri karşılığı serbest kalması, onu bilmiyordum mesela. Öyle sistematik olarak kamuoyunun bildiği isimlerden bilgi akışı yok.
6 SAAT ÇALIŞTI
Brüksel’de son gece bile lobide sohbet konumuz buydu. Çarşamba sabahı biraz hazırlık yaptım, uçakta 3 saat, İstanbul’a gelince otele kapandım 3 saat.
YAZICI SORDU, ESPRİ YAPTIM
Bakan Hayati Yazıcı ‘Sizin konuşmalarınızı kim hazırlıyor’ dedi. Ben de Yazıcı’ya ‘Başbakan olunca ben de konuşmalarımı hazırlatacağım’ diye espri yaptım. Ortada yazılı bir konuşma yok ki, konuşurken bile arada duruyorum, küçük notlarıma bakıyorum. Benim yazılı konuşma metnim olmaz. Arkadaşlar deşifresini yapıp web sayfasına koymuş. Aynı konuşmayı bir daha yap desen yapamam, başka şeyler söylerim. Söyleyecek lafın olacak. Onları bildikten sonra içimden geçen, söylemem gereken şeyler var tabii, onları belli sırayla söylüyorum.
Kategori : POLİTİKA