Doğu Karadeniz'de üzerinde insan yaşayabilen tek ada olan Giresun Adası'na, deniz kuşlarının üreme alanı olması nedeniyle 1 Mayıs ile 30 Haziran tarihleri arasında sınırlı gezi yasağı getirildi.
Giresun İl Çevre ve Orman Müdürü Ali Hıdır, Doğu Karadeniz'de üzerinde yaşanmış ve yaşam olan tek ada özelliğini taşıması nedeniyle Giresun Adası'nın büyük önem arz ettiğini belirtti.
Adanın özellikle martıların ve tepeli karabatakların yumurta bırakma ve üreme alanı olduğunu ve bu dönemde kuşların yavaş yavaş yumurta bırakmaya başladığını anlatan Hıdır, şöyle konuştu:
''Bu kuşların bir çoğunun koruma altına alınan kuşlar olması nedeniyle Mahalli Çevre Kurulu ve merkez alt komisyonu kararıyla Giresun Adası'na ziyaretleri sınırlandırıyoruz. Geçmiş yıllarda yasaklıyorduk. Artık yasaklamadan ziyade sınırlandırma getirdik. Bu uygulamaya geçmemizin nedeni geçmiş yıllarda merkez alt komisy rhode island seo on kararı ile martılar korunan türlerdendi. Kesinlikle avlanması yasaktı. Bu yıl merkez alt komisyon kararında korunan türlerden çıkartıldı. Ancak tabii yumurtlama zamanında, kesinlikle yumurtalarının zarar görmemesi gerekiyor. Bizim için martı çok rahatlıkla ulaşılabilen, çok rahatlıkla görebildiğimiz kuş türü olmasına rağmen başka bölgelerde aranan bir tür. Bu açıdan Giresun Adası'na 1 Mayıs ile 30 Haziran da ziyaret sınırlandırması getirildi.''
Hıdır, haziran ayının sonundan itibaren artık yavruların tamamının uçmuş ve yerdeki yuvalarını terk etmiş olacağını ifade ederek, ''Bu açıdan haziran ayının sonuna kadar Giresun Adası'na yapılacak ziyaretlerde Giresun Valiliğinden izin alınması ve idari izinle birlikte gerekli şartları taşıyan teknelerle ziyarete gidilmesi gerekmektedir. Giresun'a gelip Giresun Adası'nı ziyaret etmek isteyenlere, 1 Mayıs ile 30 Haziran tarihleri arasında günün 24 saati, Giresun Valiliğimize ulaştığı takdirde ziyaret şekillerinin nasıl yapılacağını tarif ediyor ve izinlerini sağlıyoruz. Rehberi de biz hiçbir ücret almadan kendilerine veriyoruz'' diye konuştu.
Giresun Adası'nın kuşların yumurtlama alanı olması yanında tarihi ve arkeolojik sit özellliği nedeniyle de ayrı bir önemi olduğuna dikkati çeken Hıdır, ''Kültür ve Turizm Bakanlığınca ören yeri olarak ilan edilmiş, üzerinde kaya kilisesi, surları, su kuyuları bulunan, arkeolojik olarak üzerinde tarihi de barındıran bir alan. Bu açıdan da korunması gereken bir alan'' dedi.
ADANIN GÖNÜLLÜ BEKÇİSİ BAŞER
Giresun Adası'nın yaklaşık 10 yıldır gönüllü bekçiliğini yapan Hasan Başer ise bir kamu kuruluşundan emekli olduktan sonra gönüllü olarak adanın bekçiliğini yaptığını ve aldığı tekneyle çocuklarıyla birlikte balık avladığını söyledi.
Diğer yıllara göre adada uygulanan sınırlı gezi yasağının bu yıl daha az sürede uygulandığını savunan Başer, ''Adada üreyen martı ve karabatak türleri farklı. Dolayısıyla onların üreme dönemi de farklı. Şu anda yumurtadan çıkan karabatak yavruları ve kuluçkaya yatan martı ve karabataklar var. Bu üreme dönemi Ağustos ayı sonuna kadar sürecek. Buna göre karar alınmalıydı'' diye konuştu.
Balıkçı İbrahim Bayraktar da Gemilerçekeği Balıkçı Barınağı'ndaki teknesiyle 30 yıla yakındır kıyı balıkçılığı yaptığı ifade ederek, ''Yaz aylarında denizden balığın az çıkması nedeniyle adaya turist taşıyarak kendimize ekonomik destek sağlıyorduk. Doğal hayatın devamı için uygulanan yasağı olumlu buluyoruz. Ancak son yıllarda Sahil Güvenlik Komutanlığının uygulamalarıyla adaya turist götürmemiz mümkün değil. Bu konuda mutlaka yeniden bir düzenleme yapılmalı ve ada ziyarete uygun dönemde ziyarete açılmalı'' dedi.
Mitolojide adı Amazon kadınlarının yaşadığı ''Aretia'' ya da ''Aretias'' adası olarak geçen ve 40 dönüm alana sahip, ikinci derece doğal ve arkeolojik sit alanı ilan edilen Giresun Adası'nı her yıl ortalama 50 bini aşkın yerli ve yabancı turist ziyaret ediyor.
Kategori : GÜNCEL