Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, garantör ve anavatanlar olarak Türkiye ve Yunanistan'ın müzakere taraflarına yardımcı olarak fırsat penceresini işe yarar hale getirebileceğini belirterek, "Kıbrıs konusunu bu yılın sonunda çözmeyi hedefliyoruz" dedi.
Babacan, The Economist Dergisi'nin düzenlediği konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye ve Yunanistan'ın komşuluk ilişkilerinin öneminin farkında olduğunu, iki ülkenin bölgede barış ortamını oluşturma konusunda görevleri bulunduğunu söyledi.
Bunun Atatürk ve Venizelos'un vizyonu olduğunu ifade eden Babacan, 2. Dünya Savaşı'nın en zor günlerinde Türkiye'nin "Kurtuluş" gemisinin Yunanistan'a sefer yaparak insani yardımda bulunduğunu, iki ülkenin, 1999 yılında yaşanan depremde de olduğu gibi, zor durumda birbirinin yardımına koştuğunu belirtti.
Daha yapısal boyutt promasyon çakmak a Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinde beklentiler doğrultusunda yeni bir sayfa açıldığına işaret eden Babacan, Yunanistan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreou'nun daveti üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Yunanistan ziyaretinin bu çerçevede büyük bir öneme sahip olduğunu kaydetti.
Bu ziyaretle birlikte Yüksek Düzeyde Stratejik İşbirliği Konseyi'nin ilk toplantısını her iki taraftan 10 bakanın katılımıyla yapacaklarını, bunun iki ülke arasındaki ilişkilerde yapıcı bir dönemin başlamasına vesile olacağını anlattı.
"TİCARET HACMİ 2,9 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ"
Ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştiğini, enerji, turizm, ulaştırmanın stratejik sektörler olarak yeni fırsatlar yarattığını anlatan Babacan, 2000 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacminin 870 milyon dolar olduğunu, bunun 2009 yılında 2,9 milyar dolara yükseldiğini belirtti.
Babacan, 1980 ile 2000 yılları arasında Yunanistan'dan Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye yatırımı akışının 55 milyon dolar olduğunu, buna karşılık doğrudan yabancı sermaye yatırımının 2009 yılında 6 milyar dolara ulaştığını, bunun iki ülke arasındaki iş ortamının olumlu durumunu yansıttığını kaydetti.
"VİZENİN KALDIRILMASI TİCARETİ VE TURİZMİ ARTIRIR"
Babacan, günlük gezilerde vizenin kaldırılmasının özellikle sahil kesiminde ticareti ve turizmi önemli ölçüde artıracağına inandığını, bunun adalarda yaşayanların da beklentisi olduğunu belirtti.
Kıbrıs konusundaki kapsamlı uzlaşmanın sadece iki ülke ilişkilerinde değil, aynı zamanda Doğu Akdeniz'deki barış ve istikrarı da garanti altına alacağından kuşku duymadığını ifade eden Babacan, "Garantör ve anavatanlar olarak Türkiye ve Yunanistan müzakere taraflarına yardımcı olarak fırsat penceresini işe yarar hale getirebilirler. Kıbrıs konusunu bu yılın sonunda çözmeyi hedefliyoruz" dedi.
Ege Denizi'nin, Türkiye ile Yunanistan arasında dostluk ve işbirliği denizi olması gerektiğini ifade eden Babacan, Ege ile ilgili konuların her iki ülkenin meşru hakları ve hayati çıkarları doğrultusunda çözümlenebileceğine işaret etti.
Halklar arası temasları ve sivil toplum girişimlerini de teşvik etmeleri gerektiğini anlatan Babacan, kültürel aktiviteleri ve turizmi teşvik etmenin öncelikler arasında yer alması gerektiğini kaydetti.
AB'ye katılım sürecine tamamen bağlı olduklarını söyleyen Babacan, "Reform ajandamızı ilerletmeye hazırız" diye konuştu.
Babacan, bununla beraber katılım müzakerelerinde çeşitli siyasi engellerle karşılaştıklarını, bunun da AB'nin saygınlığına zarar verdiğini vurguladı. Babacan, "Üyelik bir gecede gerçekleşmeyeceği gibi, karar günü üzerinde yargıda bulunmak için de sebep yok" dedi.
Artık ortaklık kavramından söz etmek vakti geldiğini belirten Babacan, Yunanistan ile Türkiye ilişkilerinin karşılıklı anlayışla daha iyiye doğru gittiğine inandığını ifade etti.
Kategori : POLİTİKA