CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, istifa etmesine neden olan görüntüyle ilgili yapılan olayın CHP'ye yönelik bir saldırı olduğunu söyledi. Kart, internet sitelerinde yayınlanan görüntülerin ise devlet güçü olmadan servis edilemiyeceğine dikkat çekti.
CHP lideri Deniz Baykal'ın istifasının ardından seçim bölgesinde bulunan CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, il başkanlığı binasında basın toplantısı düzenledi. Kart, "Bu yapılan saldırı Genel Başkanımız Deniz Baykal'a yapılan bir saldırı değildir. CHP'ye yapılan bir saldırı söz konusu. CHP'ye bu saldırı neden yapılıyor. Kimler vasıtasıyla yapılıyor. Bunu sorgulamamız gerekiyor."dedi.
ANAYASA GÖRÜŞMELERİ BİTTİ GÖRÜNTÜ GÜNDEME GETİRİLDİ
Atilla Kart, "Bu olay Anayasa görüşmelerinin tam bitimi saatlerinde 01.30 civarında gündeme getirildi. Getirilir, getirilmez sayın Başbakan ve hükümetin, bu görüntülerin durdurulması konusunda sözde müdehalede bulunduğuna dair haberler ka
Kuvars kum muoyuna yansıdı. Bu görüntüler cuma günü 11.00'e kadar servis edildi. Hükümet ve Başbakan, anında o görüntüleri durdurdular. Bu gücü var hükümetin. Böyle bir devlet yönetme süreci ile karşı karşıyayız. Aslında izleme dinleme mekanizmalarını ve görüntüleme mekanizmalarını kuranlar ve anında müdehale ederek bunu durdurma imkanına sahip olanlar, bu gücü ellerinde tutunlar, bu komplo ortamını ve iklimini yaratanlardır. Türkiye böyle bir paradoksu yaşıyor. Türkiye'de bu anlamda parti devleti yapılanması, dikta yapılanması anlamında artık devlet memuru yerine parti memurunu yaratanlar ve o parti memurunu kendi güdümlerinde kullananlar, bu komplo ortamını ve bu iklimi yaratmıştır." dedi.
HÜKÜMET ZEMİNİ HAZIRLADI
Yayınlanan görüntünün hükümet tarafından zemin hazırlandığını iddia eden Atilla Kart, şunları söyledi: "Burada piyasaya servis edilen bu görüntü ve çalışmalar, kamu gücü, devlet gücü olmadan yapılabilecek servisler değildir. Kamu gücünün, devlet gücünün mutlaka bir şekilde içinde bulunduğu bir servisten söz ediyorum. Hükümet, bu işin doğrudan içinde değil denebilir. Orada önemli olan siz hükümet olarak, 4 yıldan bu yana bu zemini yaratan kadrolaşmayı kurmuş iseniz ve o kadrolar izleme, dinleme ve görüntüleme, mekanizmalarının başında ve hiç bir şekilde denetlenemez bir halde görev yapıyorsa bu ve benzeri tablolar kaçınılmazdır. Unutulmasın ki bu mekanizmaları kuranlar da, bu mekanizmanın kurbanı hale gelecektir. Bunu Türkiye yakın zamanda yaşayarak görecektir. O mekanizmayı kuranlar belki de bugün o mekanizmanın elinde rehin hale gelmiş durumdadırlar." diye konuştu.
MEYDAN OKUDU
Atilla Kart, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın istifa ederken AKP'ye meydan okuduğunu ifade etti. Kart, "Genel Başkanımız Baykal, aslında böylesine kirli oyunda, komplo ortamında, üstün özelliklerini göstermiştir. Burada kendi kişisel konumunun, beklentilerin ve hesapların üstüne çıkarak partinin ve ülkenin yararına olan kararı vermiştir. Bu kararı verirken de meydan okumuştur. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarına, o iktidarı yöneten kadrolara, meydan okuyarak yeni bir mücadele sürecini başlatmıştır."dedi.
AK PARTİYE KARŞI TEK CHP KALMIŞTI
AK Parti kadrosuna karşı sadece CHP'nin kaldığını belirten Atilla Kart, "Bu kadroya karşı kurumsal anlamda muhalefet çizgisinde sapma göstermeyen CHP kalmıştır. Bu kalenin düşürülmesi gerekmektedir. Oynanan oyun bunun sonucudur."dedi.
TÜRKİYE TÜRKİYE'DEN YÖNETİLMİYOR
Atilla Kart, basın toplantısının sonunda gazetecilerin sorularını da cevapladı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kurultayda yeniden aday olmasını engellemek için CHP içinde yapılan bir hamle olduğu yönünde iddialar bulunduğu yönündeki soru üzerine Kart, şunları söyledi: " Bu oynanan oyun kesinlikle parti bünyesinden kaynaklanan bir oyun değildir. Türkiye'de büyük bir oyun oynanıyor. Türkiye'de devleti yönetmek iddiasında olmayan, devleti ele geçirmek iddasında olan bir iktidar var. Bunun yanında Türkiye, Türkiye'den yönetilmiyor. Türkiye'yi, Türkiye'den yönetmeyenlerin, Türkiye'de işbirlikçisi olan kadrolar var. İşbirlikçi anlayışı Başbakan muhtelif aşamalarda ifade etti. Genişletilmiş Orta Doğu Projesi'nin eş başkanı olduğunu gururla ifade eden bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı var karşımızda."
Kategori : POLİTİKA