YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın İstanbul'daki "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasıyla birleştirilmesi kararıyla "yasal düzenlemelere ve yerleşik uygulamaya karşın, yeni bir hukuk ihlalinin daha ortaya konulduğunu" savundu.
Tarhan, Dernek Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in tutuklu yargılandığı davanın İstanbul'daki "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasıyla birleştirilmesi kararını eleştirdi.
Tarhan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre, bir kişi birden fazla suçtan sanık olursa ucuz pansiyon veya bir suçtan birden fazla sanık bulunursa, davalar arasında bağlantının var sayıldığını ve bu davaların birleştirilmesinin söz konusu olabileceğini belirtti.
Aynı Kanun'a göre, değişik mahkemelerde bakılmaya başlanan ceza davalarının, cumhuriyet savcısının istemine uygun olmak koşuluyla ve mahkemeler arasında oluşacak uyuşma üzerine, davaların hepsi ya da bir kısmının bu mahkemelerin birinde birleştirilebileceğini ifade eden Tarhan, uyuşma olmazsa bu konuda Yargıtay'ın ilgili dairesinin karar vereceğini anımsattı.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin, Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner hakkında Yargıtay'da görülen davanın duruşmasında Erzurum dosyasının incelenmek üzere gönderilmesini istediğini de hatırlatan Tarhan, "Buna karşın, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesince sanki böyle bir istem söz konusu değilmiş gibi yüksek mahkemenin istemi yok sayılarak, dosya İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin bir dosyası ile birleştirilmiştir" dedi.
Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre, davaların birleştirilebilmesi için karşılıklı uyuşmanın, yani mahkemenin muvafakatının varlığının arandığını ifade eden Tarhan, bu hükmün de yok sayıldığını, ilgili mahkemenin muvafakatı alınmadan dosyanın alelacele İstanbul'da birleştirilmesine karar verildiğini ileri sürdü.
Bu yapılanın "yok hükmünde" olduğunu, davaların hiçbir geçerli gerekçe gösterilmeksizin İstanbul'da birleştirilmesine karar verildiğini savunan Tarhan, şunları kaydetti: "Uygulamada daha önce açılan davada kanıtların toplanması aşamasına gelindiği dikkate alınarak, daha önce açılan dosyada birleştirme, yani Erzurum'daki dava daha önce açıldığından dosyaların orada birleştirilmesi ceza yönteminin yerleşik uygulamalarındandır.
Kaldı ki bu kararın yönteme uygun olmaması nedeniyle teknik anlamda bir birleştirme kararı sayılması da mümkün olmayıp, bir yetkisizlik kararı olarak kabul edilebilirse de bu nitelikte bir kararın da iddianamenin okunmasından sonra verilebilmesine ayrıca hukuksal olanak yoktur. Davaların birleştirilmesi kararıyla bu yasal düzenlemelere ve yerleşik uygulamaya karşın, yetki gasbı ve hukukun değil, biat kültürünün egemenliğine dayalı uygulamalara devam kararlılığı sergilenerek yeni bir hukuk ihlali daha açık açık ortaya konulmuştur."
Kategori : GÜNCEL